26 Şubat 2013 Salı

Güzel Kadın Nil Erkoçlar Artık Yok!

İlk defa Emret Komutanım dizisiyle tanıdık Nil Erkoçlar’ı… Hemcinslerine göre çok güzel bir kızdı ve ben şahsen çok beğenirdim. Dün okuduğum bir röportajla tüylerim diken diken oldu. Nil Erkoçlar'ın cinsiyet değiştirerek, hormon tedavisi ve bir dizi ameliyat sonucunda erkek olarak yaşamına devam edeceğini okudum. Adını da değiştirerek Rüzgar Erkoçlar koymuş. Buna sebep olarak; insanoğlunun herşeyi tutsak etmesini, yalnızca rüzgarın özgürlüğünü engelleyememesini, rüzgarın esip geçmesi olarak gösteriyor.


Bu toplum erkek dünyaya gelip daha sonra cinsiyet değiştirerek kadın olmayı tercih eden onlarca insan gördü. Bunları kabullendi. Hatta bazılarının hayranları bile var. Bülent Ersoy gibi... Ama böylesiyle ilk defa karşılaşıyordu. Hayatımda aldığım dersler zamanla bana hiçbir zaman hiçbir konuda önyargıda bulunmamayı, kimseyi peşinen yargılamamak lazım geldiğini öğretti. O yüzden Nil Erkoçlar’la yapılan röportajı ilk okuduğumda biraz empati yaptım. Yaşadıkları gerçekten çok zordu. 26 yıllık kadın hayatından keskin bir dönüşle erkek olmaya karar vermek insan psikolojisini derinden etkileyecekti ve bu gerçekten çok zor bir karar olmalıydı. Üstelik ünlü biri… Ailesi, akrabaları, arkadaşları ve tüm Türkiye… Kim hayatını alt üst etmek ister ki? Hakikaten pek çok şeyi göze alması gerekiyordu ve bunca şeyi göze alabildiğine göre durum düşünülenden ciddiydi. Benimse bütün yorumum bundan ibaretti.

Yalnız göz ardı etmememiz gereken bir nokta var ki; bizler Yaratıcı’ya inanan insanlarız. Okuduğum ilmihaller cinsiyet değiştirmenin hiçbir şartla caiz olmadığını, fiziki yaratılış nasılsa ona uygun yaşamak gerektiği ve duygusal sapmalarını kişinin bertaraf etmesi gerektiğini söylüyordu. Keza konuyla ilgili ilahiyatçıların da yorumları bu yönde… Uzmanı olmadığım bu konuyla ilgili daha fazla kişisel yorum yapmak istemiyorum. Bu nedenle sizleri kaynak olarak Kuran-ı Kerim, ilmihaller, İslam Ansiklopedisi, Fıkıh Ansiklopedisi, Dua Mecmuası, Hadisler ve Hutbeleri alan, milyonlarca müslümanın başvurduğu www.sorularlaislamiyet.com sitesine yönlendirmek istiyorum. Bu siteden konuyla ilgili kısa bir alıntı yaparak yazının tamamını okumanızı öneriyorum. 


“Bilindiği üzere şahsın kimliğini yaratılıştaki cinsel organı ispat eder. İşte bu organın gereği ne ise onda kalmalı, sonradan bunun aksi duygu duymayı bir gerekçe olarak görüp de zıt duyguya yönelmemeliler. Şayet gerçekten de bir duygu sapması oluyor da erkek olduğu halde kadınsı duygu duyuyor; kadın olduğu halde erkeksi duygu taşıyorsa bunun çaresi, bu duyguya uymak değil, bunu geriye atıp yaratılışının gereği olan duyguya kuvvet kazandırmak, o duyguyu öne almak, onun için gerekli olan ortamı sağlayıp gerekiyorsa tedaviye yönelmektir. Şu ya da bu telkinle sonuçsuz cinsiyet değiştirme eğilimine girmemektir.”

Allah kimseyi böyle sıkıntılarla karşılaştırmasın… İyi geceler.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yukarıdaki yazıyla ilgili yorumunuzu alayım : )