1 Mayıs 2013 Çarşamba

Elti, Görümce vs. Evlendikten Sonra Tanıştığımız Unvanlar... : )

Her yıl yaz mevsimi yaklaştığında “Bu yıl kaç yere altın götüreceğiz, kaç sünnet düğünü, kaç nişan, kaç düğün var, çeyrek kaç para, milletin düğünü bu yaz bize kaça patlayacak” gibi sorular sorup hesap kitap yapmayan yoktur herhalde, itiraf edin! Kendi düğünümüz, sünnetimiz varsa iyidir de büyük ikramiye gibi bir anda gelen altınları zaman içinde tekrar ait oldukları kişilere iade etmek zor gelir Türk insanına. Yeri gelmişken, acaba başka kültürlerde de altın hediye etme geleneği var mıdır? Sormak lazım. Bir Amerikalı, bir İtalyan, bir Brezilyalı amcasının oğlu evlenirken ne götürür? Saydığım ülkelerden, hatta İrlanda’dan, Uganda’dan bile takipçilerim var. Lütfen bu soruya cevap versinler. : )

Aslında meselemiz evlendikten sonra hayatımıza giren yeni aile üyeleri; sadece bizlere has olduğunu düşündüğüm ve evlenince tanıştığımız aile bireyleri unvanları… Elti, görümce, kaynana ya da diğer versiyonuyla kayınvalide, kaynata, kayınbaba, kayınpeder, bacanak, baldız, kayınço diye uzayıp giden birbirinden garip isimler… : ) Yeni jenerasyon bunlardan bihaber yetiştiği için bu konuya değinme gereği duydum. Bilmeseler ne kaybederler? Bence hiçbir şey… Özellikle genç kızlar için evliliğin en büyük handikabıdır bunlar. Erkekler için olsa da olur olmasa da… Onları pek etkilemez bu durum… Aynı şekilde dünya kültürlerinde de bacanak, baldız ve türevleri var mı, merak ediyorum. : )

Bir kız için evleneceği adamın bekâr bir erkek kardeşi olması demek, potansiyel bir eltinin varlığını müjdeler.
Bahsettiğimiz unvanlar için atalarımız da özlü birer söz söylemeyi ihmal etmemişler. “Su gemisi yürümüş, elti gemisi yürümemiş” gibi bir atasözümüz vardır mesela… Yani iki eltinin anlaşması suyun kaldırma kuvvetinden daha büyük bir mucizedir. : )))) Yalan da değildir hani… İki eltinin anlaştığı yurdumuzun tüm yörelerinde görülmüş şey değildir. Aaaa ne münasebet, biz eltimle kız kardeş gibiyizdir diye bazı çatlak sesler aradan çıkabilir : )  Sonradan gelen elti, birinci gelinin üstüne bir kuma gibi gelmiştir adeta… Kıskançlık, çekememezlik, kıyaslama alır başını gider. Evliliklerin ileri yıllarında da bu böyle devam eder gider. Eltisi yeni bir çamaşır makinesi almışsa, ötekininki mutlaka daha iyi olmalıdır. Elti 48 parça yemek takımı almışsa, diğerininki üç beş parça daha fazla olmasa hasetinden çatır çatır çatlayabilir. Eltilerin arasındak ölesiye rekabetten en büyük zararı kocaları görür. Bunun önüne de kimse geçemez maalesef.

Eltiden sonra ikinci en büyük tehlike görümcedir ki o tam bir kâbustur. : )) Nişanlınızın ya da sevgilinizin bir kız kardeşi varsa, nur topu gibi bir de görümceniz olacak demektir. :) Ruhları şad olasıca atalarımız görümcelere de değinmişler tabii : ) “Görümce, örümcekten beterdir.” “ Görümce, aklım çıktı görünce” "Görümceden dost, tarantuladan post olmazmış" gibi... :))))))) Görümcelerin büyük bir bölümü abi ya da erkek kardeşlerinin karısını yani yengelerini kendisine ezeli bir rakip gibi görür. Geçmişe dayalı bir kardeş kıskançlığı varsa abisinin karısını da sevmesinin zaten imkânı yoktur. Evin kızı kendileriyken elalemin kızının gelip anne babasına “anne, baba” demesi, anne babasının da ona kendi kızları gibi davranmasının neticesinde görümcenin delirme noktasına gelmesi an meselesidir. Abisini ya da erkek kardeşini çok seven bir kızın, dış kapının mandalı bir kızla abisini paylaşmak istememesi de gelin ve görümce arasındaki problemlerin temellerinden birini teşkil eder. Gelin kaynana arasındaki problemlere girip hiç kendimi yormayacağım. Zaten hepiniz o konuyu benden iyi biliyorsunuz. 

Merak edenler için söyleyeyim. Eşimin erkek kardeşi olmadığı için benim çok şükür eltim yok. Şayet olmuş olsaydı, eltiler için söylediğim şeyleri birebir yaşayacağımdan emin olduğumu söyleyebilirim : ) Görümceye gelince; yıllarca beni sevdiğini ve benimsediğini sandığım bir adet görümcem var maalesef… : ) Yani resmiyette var ama riya lügatimde olmadığından benim için uzun zamandır yok. Detaylara gireceğimi sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Biliyorsunuz, genelde değer verdiğim kişi ve nesneler üzerine uzun uzun yazarım. : )

Bilmeyenler, merak edenler, unutanlar ve karıştıranlar için evlilik sonrası akrabalık san ve unvanlarını şöyle bir toparlayacak olursak;

Kayınvalide: Kocanızın annesi… Nam-ı diğer kaynana…
Kayınpeder: Kocanızın babası… Eş anlamlıları: Kayınbaba, kaynata…
Elti: Kocanızın erkek kardeşinin karısı…
Görümce: Kocanızın kız kardeşi…
Kayınbirader: Kocanızın erkek kardeşi…
Dünür: Karı kocanın ana babalarının birbirine göre durumu…
Baldız: Karınızın kız kardeşi…
Bacanak: Karınızın kız kardeşinin kocası…
Kayınço: Karınızın erkek kardeşi… Kayınbiraderin de eş anlamlısıdır.

İnsanlık tarihi boyunca gelin ve eltileri ile gelin-görümceler anlaşamamış olsa da "Ben anlattığın gibi bir görümce ya da elti değilim" diyenler olabilir, haklı da olabilirsiniz. O zaman Allah hepimize sizin gibi görümce ve eltiler versin.
Allah canım kardeşlerimin mürüvvetlerini görmeyi bana nasip ederse, bakalım ben nasıl bir görümce olacağım? : ) Bu yazıyı o zaman size tekrar hatırlatırım : ) Görüşmek üzere…




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yukarıdaki yazıyla ilgili yorumunuzu alayım : )