21 Ocak 2013 Pazartesi

Erdem'in 6 Yaşının Getirdikleri (1.bölüm)

Aslında Erdem'in olaylara mizahi yaklaşımıyla biriktirdiğim diyaloglarımızı kapanan blogumda okudunuz ama ben hepsinin hatıra kalmasını istediğim için tekrar yazdım. Daha önce okuyanlar fotoğraflara baksınlar, sıkılmasınlar. Bunların üzerine yenileri birikti. Kısa bir zaman sonra onları da paylaşacağım... : )




Geçtiğimiz yaz  kuzenim evlendi… Daha önce sizlerle paylaşmıştım.  Düğünden geldikten sonra Erdem yine başladı;
Erdem: Anne düğünde neden koca ve karının yerleri ayrı oluyooo? : )
Ben: Çünkü onlar evleniyorlar, herkes onları görmek için düğüne geliyor.
Erdem: Anneannemle Ahmet Dedem de koca ve karı dimiii?
Ben: Koca ve karı değil bebeğim.. Karı ve koca eheheh : ))))
Erdem: O zaman onların da mı düğünü oldu annee?
Ben: Evet aşkım.
Erdem: Ama onların düğünü olamaz annecim. Çünkü anneannemle Ahmet Dedem yaşlııı biliyo muydun?
(Kahkahalarrrrr)
 

Yine aynı düğünlerin etkisiyle;
Erdem: Anne neden kızla erkek evleniyor?
Ben: Birbirilerini seviyorlar ve aynı evde oturmak istiyorlar bebişim.
Erdem: Bence evlenmek çok saçma.
Ben: Niye oğlum işte beraber yaşayacaklar, neden saçma?
Erdem: Çünkü hemen boşanıyoolarrr : )
 

Aynada yüzüme bakan ben kendi kendime konuşurken;
Ben: Offf göz kenarlarıma bak yaa çizgiler var, yaşlanıyorum.
Erdem’in gözlerinden yaşlar inci gibi dökülmeye başladı.  Derinden ağlıyor evlatçığım :(
Ben: Noldu bebeğim niye ağlıyosun?
Erdem: Yaşlanıyorum dedin ya, insanlar yaşlanınca ölür, sen öleceksin, sen ölürsen benim yemeklerimi kim hazırlayacak, aç kalırım ühühühü
O kadar kısa süre içinde bütün bunları düşünmüş olmasına şaşırarak;
Ben: Evet aşkım ama ben onu öylesine söyledim. Daha yaşlanıp ölmeme çok var : )
(Anlat anlatabilirsen )


Babası ve Erdem bir bilgisayar oyunu oynarken Erdem oyunu tarif etti ve....
Nuh: Hayır, öyle değil iyi izle.
Erdem: Hayır, öyle oynamayacaksın baba, şöyle patlatacaksın.
Nuh:  Evet yaa doğru söylüyomuşsun oğlum…
Erdem: Sakalımız yok ki sözümüz dinlensin : )))))))))))))))))
 

Erdem (Bağırarak): Anneee, ben bugün okulu kurtardım.
Ben: Öyle mi, nasıl?
Erdem( Çok heyecanlı anlatıyor): Üst kattaki tuvaletin önünden geçiyordum. Çocuklar vanayı açık bırakmış. Sular fışkırıyordu, merdivenlere kadar gelmiş. Ben de hemen öğretmenlere haber verdim.
Ben ( pek de umursamadan ) : Hımm, anladım.
Erdem: Sen de hiç aferin maferin demiyosun yaa.
Ben: Aferin benim oğluma.
Erdem: Aferin dediğin için teşekkür ederim anne.
(Kuzucuğum haklı… Küçücük çocuktan nasıl bir kahramanlık beklediysem artık : )))


Aile meclisimizin aldığı bir kararla uzun zamandır eve kola ve türevlerini almıyoruz.  Çok da severdim : ( Asitli içeceklerden sadece Niğde gazozu alarak nefsimize hâkim olmaya çalışıyoruz. 

Sürekli bunu duyan oğlum şöyle diyor;

Erdem: Baba bana miğde gazozu açar mısın?
Nuh: O nasıl bir gazoz oğlum. Mideye mi iyi geliyormuş?
Ben: Niğde gazozu o bebeğim.
Erdem: Bana ne miğde gazozu işte…
 

Ağlayarak ve ayağını tutarak yanıma gelen küçük oğlağım;

Erdem: Anneee ayağımı komidiye çarptım.
Ben: Komidi nedir oğlum?
Erdem: Sizin odanızdaki kapının yanındaki küçük komidi dolabı var yaaaühühüü…
Ben: Hımm komodine mi çarptın bebeğim getir öpim de geçsin.
 

Erdem: Anne öğretmenim evlenecek mi?
Ben: Yeni evlenmiş kuzum.
Erdem: O zaman neden çocukları çıkmıyor?
Ben: Daha yeni evli oldukları için Allah’tan istememişler. Zamanı gelince dua edecekler ve olacak : )
Erdem: Hııı tamam.
( Bu konuyu kısa kesmesine sevindim : )
 

Erdem: Annee bilgisayar öğretmenim neden yok artık?
Ben: Çünkü okuldan ayrıldı.
Erdem: Neden ayrıldı ben onu çok seviyodum.
Ben: Çünkü bebek bekliyor. Karnında bebeği var.
Erdem: Bebek çıkınca o da anaokuluna gelir değil mi anne?
 

3 yaşlarındayken Erdem’e sokakları, çevreyi kirletenleri Peygamber Efendimiz sevmez demiştim. Akşam eve gelirken,
Erdem: Anneee arka bahçede çöp tenekesi yok.Ben taa ön bahçeye çöpümü atmaya gidiyorum ama çok yoruluyorum.
Ben: Aferin, benim bitaneme.
Erdem: Bütün arkadaşlarım çöplerini yere atıyor. Çevre kirleniyor.
Ben. Evet, hiç hoş değil.
Erdem: Ali Kemal Öğretmenim arka bahçeye çöp kutusu koymamış. Onun yüzünden Peygamber Efendimiz arkadaşlarımı sevmeyecek. Çünkü çevreyi kirletiyorlar.
Ben:  Haklısın bebeğim.
Erdem: İnşallah arkaya bahçeye bir an önce çöp kutusu koyar, ne dersin? : )))))
Ben: Ali Kemal Öğretmenine söylersin kuzum.
Erdem: Çoktaan söyledim zaten annee, bunu düşünebildim.

Şayet bunları sevdiyseniz bunları daha çok seveceksiniz. Erdem'in 6,5 Yaşının Getirdikleri'ni ve babasından da incileri okumak için buraya tıklayınnn. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yukarıdaki yazıyla ilgili yorumunuzu alayım : )