Ankara'da sıcak bir yaz ve Ramazan...
Evde sahur yapmak zor...
Doğma büyüme Ankaralı olarak çocukken gördüğüm ama hatrımda hiç kalmayan bir yerdi Beypazarı...
Konaklarının ününü duyuyordum, çok da merak ediyordum. 2015 Ramazan'ına kısmet oldu.
Evli bir çift arkadaşımızla birlikte güzel bir konaktan bir gece kalmak, iftar ve sahuru orada yapmak üzere yer ayırtıp kendimizi Beypazarı'nın etkileyici atmosferi içerisinde bulduk.
Girişte bizi meşhur Beypazarı sodası karşıladı. : )
Beypazarı'nın en büyük caddesi ve tarihi evleri...
Beypazarlı girişimci kadınlar kendi el emeklerini satıyor... Erişte, şifalı bitkiler, baklavalar....
Kaldığımız konağın penceresinden... İliklerime kadar tarihi hissettim.
Aynı karenin başka bir açıdan görünümüne baktığımda üzüldüm.
Teknoloji ve tarihi dokular kitsch bir tabloyu gözler önüne seriyordu.
İftarımızı bu güzel masada geçmişi temaşa ederek yaptık.
Gece sahura kadar keyifli sohbetler ettik.
Resimdeki arkadaş bize canlı Fransızca, Arapça, Farsça şarkılar ve ilahi söyledi.
Adı Can...
O güzel sesi ve kalbiyle bizi mest etti.
Bir albüm hazırlığındaymış. Umuyorum ki hayallerine kavuşacak.
Sabah gözlerimi açtığımda karşıma çıkan ilk kare beni başka iklimlere götürdü.
Odamızın dış dünyaya açılan pencereleri...
Gidin. Bilhassa Ankara'da yaşıyorsanız, bize kalmış bu kültür mirasını mutlaka görün.
Şehrin gürültü ve stresinden uzaklaşmak için Ankara'da gidilebilecek en ideal yer...
Bir gece kalın. O atmosferi 24 saat yaşamanın keyfini çıkarın.
Beypazarı sarmasının, baklavasının, kiremitte köftesinin, etli pilavının tadına bakın.
Bir gece iki gün Beypazarı'nı gezmek için yeterli bir süre...
Fiyatlar hemen hemen her bütçeye uygun...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yukarıdaki yazıyla ilgili yorumunuzu alayım : )