1 Şubat 2013 Cuma

Barış Manço Moda 81300 İstanbul :(

Evimizin oturma odasına kadar girmeyi başarabilen ilk uzun saçlı adam o… 70 ve 80’li yılların kaldıramayacağı marjinal görüntüsüne rağmen hangi dünya görüşüne sahip olursa olsun, 7’den 77’ye herkesin sevgilisi olmuş biri… Barış Manço… Biz 80 kuşağı çocukları en çok Barış Manço şarkıları dinleyerek ve bu sıra dışı adamın televizyon programlarını izleyerek büyüdük. İstanbul’a çok az gitmişliğim vardır, çok fazla bilmem. Ama ben İstanbul’u birazcık seviyorsam, Barış Manço’nun program sonunda hep aynı ses tonuyla ve hep aynı ahenkle verdiği “Barış Manço Moda 81300 İstanbul” adresi yüzünden sevmişimdir. :) O dönemde benim yaşımda çocuklar kendi ev adreslerinden daha iyi bilirlerdi bu adresi. :) Yıllar sonra Necip Fazıl’ın “Canım İstanbul” şiirinin Eyüp öksüz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu; adada rüzgâr uçan eteklerden sorumlu ” dizelerini Tayyip Erdoğan’dan her dinlediğimde de Barış Manço ve bu adresi veriş sahnesi canlanır gözlerimde. Barış Manço’nun Moda’sı kurumlumuymuş diye de düşünmüşlüğüm vardır. : ) 


Çocuk ve gezi programları yapardı ve herkesi bu programlara bağımlı hale getirirdi. “Adam Olacak Çocuk” programından hızlı konuşması, 10 puan 10 puan 10 puan diyerek tüm çocuklara bol keseden dağıttığı 10 puanlar, demirde bol miktarda ıspanak olduğu ve tabii ki diş fırçalamanın önemi kalmış aklımda : ) Diğerlerinden Barış elçiliği ve Türk-Japon dostluğu vs.

Şarkılarına gelince; çocukluğumun Barış Manço şarkısı Süper Babaanne ve Domates, Biber, Patlıcan idi : ) Babaannem beni zaten çok sever, biraz bana kızdığında ona hemen Süper Babaanne’yi söylerdim. Sanki kendisine yazılmış gibi koltukları kabarır, hem beni affederdi hem de Barış Manço’ya gıyabında iltifatlar ederdi.  : ) Ergenlik dönemlerimde derslerime ve daha faydalı şeylere zaman ayırmamı istediği için müzik dinlediğim zaman tepesi atan babam, hemen gelir kasetçalarımı ya da walkmanimi kapatır; yalnızca Barış Manço dinlediğim zaman hiç dokunmaz, tebessüm ederek sessizce yanımdan uzaklaşırdı. : ) O dönem Barış Manço şarkılarının sözlerini daha dikkatli dinlemeye ve hepsinde ayrı ayrı manalar bulmaya başladım. En sevdiklerim şunlardı diyeceğim ama kötüsü yok ki : ) Hepsini seviyordum. Ama bazılarının sözleri ciddi anlamda insana tokat gibi çarpıyordu. İşte Sarı Çizmeli Mehmet Ağa…

Yaz dostum güzel sevmeyene adam denir mi
Yaz dostum selam almayana yiğit denir mi
Yaz dostum altı üstü beş metrelik bez için
Yaz dostum boşa geçmiş ömre yaşam denir mi

Yaz tahtaya bir daha tut defteri kitabı
Sarı çizmeli Mehmet ağa bir gün öder hesabı

Yaz dostum yoksul görsen besle kaymak bal ile
Yaz dostum garipleri giydir ipek şal ile
 Yaz dostum öksüz görsen sar kanadın kolunu
 Yaz dostum kimse göçmez bu dünyadan mal ile

Yaz tahtaya bir daha tut defteri kitabı
Sarı çizmeli Mehmet ağa bir gün öder hesabı

Yaz dostum Barış söyler kendi bir ders alır mı
Yaz dostum su üstüne yazı yazsan kalır mı
Yaz dostum bir dünya ki haklı haksız karışmış
Yaz dostum boşa koysan dolmaz dolusu alır mı

Yaz tahtaya bir daha tut defteri kitabı
Sarı çizmeli Mehmet ağa bir gün öder hesabı



Çok bilinmemekle beraber “Anahtar” şarkısını da çok severdim. Bu şarkı bir insanın olmazsa olmazlarından birinin de genel kültür olduğunu anlatır gibidir : ) Ha bir de erkeklerin kalbine giden yol midesinden geçer ya, bu şarkıda da kadınların kalbine giden yolun bilgiden ve kültürden geçtiğini söyler Barış Abi : ) Şarkı öyle içime işlemişti ki, ben de eşimle ilk tanıştığım günlerde onu bir dizi genel kültür testinden geçirmiştim. : )) Anahtar’ın da sözleri şöyle;

Sınıfın en güzel kızı o yalnız geziyor, kimse ona yaklaşamıyor
Yine koltuğunda koca koca kitaplar kütüphaneden geliyor
Baktım bir cilt şair Mehmet Akif
İki büyük kitap Fatih Sultan Mehmet
Üç kalın cilt Mevlana, bir de Mimar Sinan

Döndü bana dedi ki eğer beni seviyorsan
Eğer kalbime girmek istiyorsan
Önce bunları anla beni iyi dinle

Beş şair bir abide
İki abide bir sultan
Beş sultan bir düşünür
İki düşünür ise bir mimar

Düşün taşın bütün gece
Benim kalbim bir bilmece
Kalbimin bir kilidi var
İşte sana anahtar

En sevdiği şair Mehmet Akif
Bir abide Fatih Sultan Mehmet
Hayranım dedi Sinan bir de Mevlana

Gece annem evde dedi oğlum neyin var
Yemeden içmeden kesildin yine
Dedim anne kalbimin sahibi var âşık oldum delicesine

Bir gün Akif okuyor bir gün Mevlana
Bir Fatihe Hayranmış bir de Sinan’a
Hem tarihe meraklıymış hem de sanata

Annem dedi oğlum anlamadım ben
Vazgeç bu sevdadan bu kız fazla akıllı

Ah benim saf oğlum, ah oğlum anlamadın mı?

Beş şair bir abide
İki abide bir sultan
Beş sultan bir düşünür
İki düşünür ise bir mimar

Düşün taşın bütün gece
Benim kalbim bir bilmece
Kalbimin bir kilidi var
İşte sana anahtar

En sevdiği şair Mehmet Akif
Bir abide Fatih Sultan Mehmet
Hayranım dedi Sinan bir de Mevlana

Aşkın gözü kör olurmuş
Annem galiba haklı
Kafama fena takıldı bu kız çok akıllı

Beş şair bir abide
İki abide bir sultan
Beş sultan bir düşünür
İki düşünür ise bir mimar

Düşün taşın bütün gece
Benim kalbim bir bilmece
Kalbimin bir kilidi var
İşte sana anahtar

Beş Akif bir saat kulesi
İki kule bir Fatih
Beş fatih bir Mevlana
İki Mevlana bir Sinan

Barış Manço’nun tüm diskografisini ve şarkılarını anlatacak değilim tabii ki… Buna gücüm de yetmez. 1999 yılında ben üniversite 2. sınıfa giderken Barış Manço’nun ölüm haberini bir arkadaşımdan aldığımda bir anda çok yakınlarımdan birini kaybetmişim gibi dizlerimin bağı çözüldü. Çok yakından tanıdıklarınıza ölümü yakıştıramazsınız ya hani konduramazsınız, işte öyle bir şey oldu ve anladım ki; hani yazımın başında söylemiştim ya, hepimizin oturma odalarına kadar girmişti diye… Aslında o sadece evlerimize değil kalplerimize de girmiş. Allah rahmet eylesin. Mekânı cennet olsun inşallah...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yukarıdaki yazıyla ilgili yorumunuzu alayım : )