Her yıl yaz mevsimi yaklaştığında
“Bu yıl kaç yere altın götüreceğiz, kaç sünnet düğünü, kaç nişan, kaç düğün
var, çeyrek kaç para, milletin düğünü bu yaz bize kaça patlayacak” gibi sorular
sorup hesap kitap yapmayan yoktur herhalde, itiraf edin! Kendi düğünümüz,
sünnetimiz varsa iyidir de büyük ikramiye gibi bir anda gelen altınları zaman
içinde tekrar ait oldukları kişilere iade etmek zor gelir Türk insanına. Yeri
gelmişken, acaba başka kültürlerde de altın hediye etme geleneği var mıdır? Sormak
lazım. Bir Amerikalı, bir İtalyan, bir Brezilyalı amcasının oğlu evlenirken ne götürür?
Saydığım ülkelerden, hatta İrlanda’dan, Uganda’dan bile takipçilerim var.
Lütfen bu soruya cevap versinler. : )
Aslında meselemiz evlendikten
sonra hayatımıza giren yeni aile üyeleri; sadece bizlere has olduğunu
düşündüğüm ve evlenince tanıştığımız aile bireyleri unvanları… Elti, görümce, kaynana ya
da diğer versiyonuyla kayınvalide, kaynata, kayınbaba, kayınpeder, bacanak,
baldız, kayınço diye uzayıp giden birbirinden garip isimler… : ) Yeni
jenerasyon bunlardan bihaber yetiştiği için bu konuya değinme gereği duydum. Bilmeseler
ne kaybederler? Bence hiçbir şey… Özellikle genç kızlar için evliliğin en büyük
handikabıdır bunlar. Erkekler için olsa da olur olmasa da… Onları pek etkilemez
bu durum… Aynı şekilde dünya kültürlerinde de bacanak, baldız ve türevleri var mı, merak ediyorum. : )

Bahsettiğimiz unvanlar için atalarımız da özlü birer söz söylemeyi ihmal etmemişler. “Su gemisi yürümüş, elti gemisi yürümemiş” gibi bir atasözümüz vardır mesela… Yani iki eltinin anlaşması suyun kaldırma kuvvetinden daha büyük bir mucizedir. : )))) Yalan da değildir hani… İki eltinin anlaştığı yurdumuzun tüm yörelerinde görülmüş şey değildir. Aaaa ne münasebet, biz eltimle kız kardeş gibiyizdir diye bazı çatlak sesler aradan çıkabilir : ) Sonradan gelen elti, birinci gelinin üstüne bir kuma gibi gelmiştir adeta… Kıskançlık, çekememezlik, kıyaslama alır başını gider. Evliliklerin ileri yıllarında da bu böyle devam eder gider. Eltisi yeni bir çamaşır makinesi almışsa, ötekininki mutlaka daha iyi olmalıdır. Elti 48 parça yemek takımı almışsa, diğerininki üç beş parça daha fazla olmasa hasetinden çatır çatır çatlayabilir. Eltilerin arasındak ölesiye rekabetten en büyük zararı kocaları görür. Bunun önüne de kimse geçemez maalesef.
Eltiden sonra ikinci en büyük
tehlike görümcedir ki o tam bir kâbustur. : )) Nişanlınızın ya da sevgilinizin bir kız kardeşi varsa, nur topu gibi bir de görümceniz olacak demektir. :) Ruhları şad olasıca atalarımız görümcelere de
değinmişler tabii : ) “Görümce, örümcekten beterdir.” “ Görümce, aklım çıktı
görünce” "Görümceden dost, tarantuladan post olmazmış" gibi... :))))))) Görümcelerin büyük bir bölümü abi ya da erkek kardeşlerinin
karısını yani yengelerini kendisine ezeli bir rakip gibi görür. Geçmişe dayalı
bir kardeş kıskançlığı varsa abisinin karısını da sevmesinin zaten imkânı
yoktur. Evin kızı kendileriyken elalemin kızının gelip anne babasına “anne,
baba” demesi, anne babasının da ona kendi kızları gibi davranmasının
neticesinde görümcenin delirme noktasına gelmesi an meselesidir. Abisini ya da
erkek kardeşini çok seven bir kızın, dış kapının mandalı bir kızla abisini
paylaşmak istememesi de gelin ve görümce arasındaki problemlerin temellerinden
birini teşkil eder. Gelin kaynana arasındaki problemlere girip hiç kendimi
yormayacağım. Zaten hepiniz o konuyu benden iyi biliyorsunuz.
Merak edenler için söyleyeyim.
Eşimin erkek kardeşi olmadığı için benim çok şükür eltim yok. Şayet olmuş
olsaydı, eltiler için söylediğim şeyleri birebir yaşayacağımdan emin olduğumu
söyleyebilirim : ) Görümceye gelince; yıllarca beni sevdiğini ve benimsediğini
sandığım bir adet görümcem var maalesef… : ) Yani resmiyette var ama riya lügatimde olmadığından benim için
uzun zamandır yok. Detaylara gireceğimi sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Biliyorsunuz,
genelde değer verdiğim kişi ve nesneler üzerine uzun uzun yazarım. : )
Bilmeyenler, merak edenler, unutanlar
ve karıştıranlar için evlilik sonrası akrabalık san ve unvanlarını şöyle bir
toparlayacak olursak;
Kayınvalide: Kocanızın annesi…
Nam-ı diğer kaynana…
Kayınpeder: Kocanızın babası… Eş
anlamlıları: Kayınbaba, kaynata…
Elti: Kocanızın erkek kardeşinin
karısı…
Görümce: Kocanızın kız kardeşi…
Kayınbirader: Kocanızın erkek
kardeşi…
Dünür: Karı kocanın ana
babalarının birbirine göre durumu…
Baldız: Karınızın kız kardeşi…
Bacanak: Karınızın kız kardeşinin
kocası…
Kayınço: Karınızın erkek kardeşi…
Kayınbiraderin de eş anlamlısıdır.
İnsanlık tarihi boyunca gelin ve eltileri ile gelin-görümceler anlaşamamış olsa da "Ben anlattığın gibi bir görümce ya da elti değilim" diyenler olabilir, haklı da olabilirsiniz. O zaman Allah hepimize sizin gibi görümce ve eltiler versin.
Allah canım kardeşlerimin mürüvvetlerini
görmeyi bana nasip ederse, bakalım ben nasıl bir görümce olacağım? : ) Bu
yazıyı o zaman size tekrar hatırlatırım : ) Görüşmek üzere…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yukarıdaki yazıyla ilgili yorumunuzu alayım : )