Aslında Erdem'in olaylara mizahi yaklaşımıyla biriktirdiğim diyaloglarımızı kapanan blogumda okudunuz ama ben hepsinin hatıra kalmasını istediğim için tekrar yazdım. Daha önce okuyanlar fotoğraflara baksınlar, sıkılmasınlar. Bunların üzerine yenileri birikti. Kısa bir zaman sonra onları da paylaşacağım... : )
Geçtiğimiz yaz kuzenim evlendi… Daha önce sizlerle paylaşmıştım. Düğünden geldikten sonra Erdem yine başladı;
Erdem: Anne düğünde neden
koca ve karının yerleri ayrı oluyooo? : )
Ben: Çünkü onlar
evleniyorlar, herkes onları görmek için düğüne geliyor.
Erdem: Anneannemle Ahmet
Dedem de koca ve karı dimiii?
Ben: Koca ve karı değil
bebeğim.. Karı ve koca eheheh : ))))
Erdem: O zaman onların da
mı düğünü oldu annee?
Ben: Evet aşkım.
Erdem: Ama onların düğünü
olamaz annecim. Çünkü anneannemle Ahmet Dedem yaşlııı biliyo muydun?
(Kahkahalarrrrr)
Yine aynı düğünlerin etkisiyle;
Erdem: Anne neden kızla
erkek evleniyor?
Ben: Birbirilerini
seviyorlar ve aynı evde oturmak istiyorlar bebişim.
Erdem: Bence evlenmek çok
saçma.
Ben: Niye oğlum işte
beraber yaşayacaklar, neden saçma?
Erdem: Çünkü hemen
boşanıyoolarrr : )
Aynada yüzüme bakan ben kendi kendime konuşurken;
Ben: Offf göz kenarlarıma
bak yaa çizgiler var, yaşlanıyorum.
Erdem’in gözlerinden
yaşlar inci gibi dökülmeye başladı.
Derinden ağlıyor evlatçığım :(
Ben: Noldu bebeğim niye
ağlıyosun?
Erdem: Yaşlanıyorum dedin
ya, insanlar yaşlanınca ölür, sen öleceksin, sen ölürsen benim yemeklerimi kim
hazırlayacak, aç kalırım ühühühü
O kadar kısa süre içinde
bütün bunları düşünmüş olmasına şaşırarak;
Ben: Evet aşkım ama ben
onu öylesine söyledim. Daha yaşlanıp ölmeme çok var : )
(Anlat anlatabilirsen )
Babası ve Erdem bir
bilgisayar oyunu oynarken Erdem oyunu tarif etti ve....
Nuh: Hayır, öyle değil
iyi izle.
Erdem: Hayır, öyle
oynamayacaksın baba, şöyle patlatacaksın.
Nuh: Evet yaa doğru söylüyomuşsun oğlum…
Erdem: Sakalımız yok ki
sözümüz dinlensin : )))))))))))))))))
Erdem (Bağırarak): Anneee, ben bugün okulu kurtardım.
Ben: Öyle mi, nasıl?
Erdem( Çok heyecanlı
anlatıyor): Üst kattaki tuvaletin önünden geçiyordum. Çocuklar vanayı açık
bırakmış. Sular fışkırıyordu, merdivenlere kadar gelmiş. Ben de hemen
öğretmenlere haber verdim.
Ben ( pek de umursamadan
) : Hımm, anladım.
Erdem: Sen de hiç aferin
maferin demiyosun yaa.
Ben: Aferin benim oğluma.
Erdem: Aferin dediğin
için teşekkür ederim anne.
(Kuzucuğum haklı… Küçücük
çocuktan nasıl bir kahramanlık beklediysem artık : )))
Aile meclisimizin aldığı bir kararla uzun zamandır eve kola ve türevlerini almıyoruz. Çok da severdim : ( Asitli içeceklerden sadece Niğde gazozu alarak nefsimize hâkim olmaya çalışıyoruz.
Sürekli bunu duyan oğlum şöyle diyor;
Erdem: Baba bana miğde gazozu açar mısın?
Nuh: O nasıl bir gazoz
oğlum. Mideye mi iyi geliyormuş?
Ben: Niğde gazozu o
bebeğim.
Erdem: Bana ne miğde
gazozu işte…
Ağlayarak ve ayağını tutarak yanıma gelen küçük oğlağım;
Erdem: Anneee ayağımı komidiye çarptım.
Ben: Komidi nedir oğlum?
Erdem: Sizin odanızdaki
kapının yanındaki küçük komidi dolabı var yaaaühühüü…
Ben: Hımm komodine mi
çarptın bebeğim getir öpim de geçsin.
Erdem: Anne öğretmenim evlenecek mi?
Ben: Yeni evlenmiş kuzum.
Erdem: O zaman neden
çocukları çıkmıyor?
Ben: Daha yeni evli
oldukları için Allah’tan istememişler. Zamanı gelince dua edecekler ve olacak :
)
Erdem: Hııı tamam.
( Bu konuyu kısa kesmesine
sevindim : )
Erdem: Annee bilgisayar öğretmenim neden yok artık?
Ben: Çünkü okuldan
ayrıldı.
Erdem: Neden ayrıldı ben
onu çok seviyodum.
Ben: Çünkü bebek
bekliyor. Karnında bebeği var.
Erdem: Bebek çıkınca o da
anaokuluna gelir değil mi anne?
3 yaşlarındayken Erdem’e sokakları, çevreyi kirletenleri Peygamber Efendimiz sevmez demiştim. Akşam eve gelirken,
Erdem: Anneee arka bahçede
çöp tenekesi yok.Ben taa ön bahçeye çöpümü atmaya gidiyorum ama çok
yoruluyorum.
Ben: Aferin, benim
bitaneme.
Erdem: Bütün arkadaşlarım
çöplerini yere atıyor. Çevre kirleniyor.
Ben. Evet, hiç hoş değil.
Erdem: Ali Kemal
Öğretmenim arka bahçeye çöp kutusu koymamış. Onun yüzünden Peygamber Efendimiz
arkadaşlarımı sevmeyecek. Çünkü çevreyi kirletiyorlar.
Ben: Haklısın bebeğim.
Erdem: İnşallah arkaya
bahçeye bir an önce çöp kutusu koyar, ne dersin? : )))))
Ben: Ali Kemal
Öğretmenine söylersin kuzum.
Erdem: Çoktaan söyledim
zaten annee, bunu düşünebildim.
Şayet bunları sevdiyseniz bunları daha çok seveceksiniz. Erdem'in 6,5 Yaşının Getirdikleri'ni ve babasından da incileri okumak için buraya tıklayınnn.
Şayet bunları sevdiyseniz bunları daha çok seveceksiniz. Erdem'in 6,5 Yaşının Getirdikleri'ni ve babasından da incileri okumak için buraya tıklayınnn.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yukarıdaki yazıyla ilgili yorumunuzu alayım : )