6 Eylül 2013 Cuma

ODTÜ'de Rezalet !

ODTÜ'de başörtülü öğrencilerin nasıl taciz ve rencide edildiğini hala izlemeyen varsa buraya tıklayarak izleyebilirler. Tabii bu konuyla ilgili benim de iki çift sözüm olacak.

28 Şubat döneminde bile okuldaki arkadaşlarımız tarafından böyle iğrenç bir tacize mağdur kalmadık. Bilakis sol görüşlü arkadaşlarımız da dahil olmak üzere, inançlarımıza saygılı davranırlar ve kalben bizi desteklerlerdi. Sağcısı, solcusu, İslamcısı, sosyalisti üniversitenin bir özgürlük ve tartışma alanı olduğunu bilirdik hepimiz. Fikirlerimiz ayrıydı ama amacımız birdi. Hepimiz özgürlüğümüzün peşindeydik. Hepimiz aydın insanlardık ve hep birbirimize destek olduk. Devletin bizi tek tipleştirmesine karşıydık, farklı görüşlerin zenginlik olduğunu, fikirlerin zıddıyla var olduğunu bilir, saygı ölçüleri dahilinde uygarca düşüncelerimizi tartışırdık. 

Kısa bir anı: 1998'de güvenlik görevlilerinin ve polisin bizleri okula almadığı bir kış günü, bendeniz lapa lapa yağan karın altında saatlerce oturup birilerinin insafa gelmesini beklerken sol görüşlü arkadaşlarımın belli aralıklarla bana dışarı sıcak kahve getirdiğini bugün gibi hatırlıyorum. Onlardan biri şu anda NTV muhabiri... Kulakları çınlasın.

Bunun adına ne derseniz deyin: İnanca saygı, arkadaşlık, insanlık...

İşte bu yüzden ODTÜ'de yaşananlar ne insanlığa ne çağdaşlığa ne de bilime sığmaz. Başörtülü arkadaşlarına bu travmayı yaşatan kin ve nefret dolu  ODTÜ'lü öğrencilerden ÖSS'den kaç puan alırlarsa alsınlar; ne bilim insanı olur ne de İNSAN olur.